Bugün dikkatimi çeken bir haberi sizinle paylaşmak istiyorum. Herkesin yedi lokmayı ve kazandığı parayı saymaya, çetelesini tutmaya müptela FORBES dergisi. Şu bildiğimiz FOBES Türkiye yani yazarlar hakkında sattıkları kopya ve almış oldukları telif hakkı ücretlerine göre en çok kazanan yirmi yazarı listelemiş.

Listeyi incelediğimde öyle pek fazla şaşırdığımı söyleyemem. Popüler yazarlarımız zaten belli. Nobel ödüllü yazarlarımız da belli. Popüler olanlar üstte Nobelli yazarlar ortada geçinip gidiyorlar listede. Biraz şair falan.

Ortada milyonlar uçuyor fakat en çok kazanan da 1 Milyon Dolar ancak kazanabilmiş orası ayrı. Fakat bu miktarlar açıkcası benim düşündüğümden daha fazla. Bir de korsan ürün kullanmasak….

Neyse uzatmadan gelelim listeye. Liste başımız hiç şaşırmayacaksınız Ayşe Kulin. 2. Sırada Elif Şafak, ve 3. sırada da İskender Pala yer alıyor. Şöyle sıralamayı yapalım sonra bir kaç cümlem daha var

EN ÇOK KAZANAN 20 YAZAR

1 Ayşe Kulin
Kazanç: 1.634.660
Yayınevi: Everest Yayınları
Toplam Baskı Adedi: 588.500
Toplam Cirosu: 8.173.300

2 Elif Şafak
Kazanç: 1.610.300
Yayınevi: Doğan Kitap
Toplam Baskı Adedi: 369.000
Toplam Cirosu: 8.051.500

3 İskender Pala
Kazanç: 1.319.980
Yayınevi: Kapı Yayınları
Toplam Baskı Adedi: 536.000
Toplam Cirosu: 6.599.900

4 Zülfü Livaneli
Kazanç: 949.600
Yayınevi: Doğan Kitap
Toplam Baskı Adedi: 178.000
Toplam Cirosu: 4.748.000

5 Sinan Yağmur
Kazanç: 851.500
Yayınevi: Karatay Akademi / Destek Yayınları
Toplam Baskı Adedi: 820.000
Toplam Cirosu: 8.515.000

6 Ahmet Ümit
Kazanç: 638.120
Yayınevi: Everest Yayınları
Toplam Baskı Adedi: 219.000
Toplam Cirosu: 3.190.600

7 Canan Tan
Kazanç: 628.560
Yayınevi: Altın Kitaplar
Toplam Baskı Adedi: 300.000
Toplam Cirosu: 4.190.400

8 Yılmaz Özdil
Kazanç: 569.250
Yayınevi: Doğan Kitap
Toplam Baskı Adedi: 165.000
Toplam Cirosu: 3.795.000

9 Serdar Özkan
Kazanç: 513.000
Yayınevi: Altın Kitaplar / Artemis Yayınları
Toplam Baskı Adedi: 260.000
Toplam Cirosu: 3.420.000

10 Demet Altınyeleklioğlu
Kazanç: 318.750
Yayınevi: Artemis Yayınları
Toplam Baskı Adedi: 102.000
Toplam Cirosu: 2.550.000

11 Orhan Pamuk
Kazanç: 269.375
Yayınevi: İletişim Yayınları
Toplam Baskı Adedi: 50.000
Toplam Cirosu: 1.077.500

12 Ahmet Turgut
Kazanç: 256.650
Yayınevi: Callisto Kitap
Toplam Baskı Adedi: 165.000
Toplam Cirosu: 2.566.500

13 Mümin Sekman
Kazanç: 252.563
Yayınevi: Alfa Kitap
Toplam Baskı Adedi: 313.000
Toplam Cirosu: 2.020.500

14 Mustafa Armağan
Kazanç: 197.688
Yayınevi: Timaş Yayınları
Toplam Baskı Adedi: 119.000
Toplam Cirosu: 1.581.500

15 İlber Ortaylı
Kazanç: 194.500
Yayınevi: Timaş Yayınları
Toplam Baskı Adedi: 90.000
Toplam Cirosu: 1.556.000

16 Turgut Özakman
Kazanç: 189.400
Yayınevi: Bilgi Yayınevi
Toplam Baskı Adedi: 43.000
Toplam Cirosu: 947.000

17 İnci Aral
Kazanç: 185.685
Yayınevi: Kırmızı Kedi
Toplam Baskı Adedi: 90.000
Toplam Cirosu: 1.237.900

18 Yavuz Bahadıroğlu
Kazanç: 184.000
Yayınevi: Paradoks Yayınları
Toplam Baskı Adedi: 120.000
Toplam Cirosu: 1.840.000

19 Reha Çamuroğlu
Kazanç: 177.400
Yayınevi: Everest Yayınları
Toplam Baskı Adedi: 115.000
Toplam Cirosu: 1.774.000

20 Kahraman Tazeoğlu
Kazanç: 139.440
Yayınevi: Destek Yayınları
Toplam Baskı Adedi: 87.900
Toplam Cirosu: 929.600.

 

Bu yazarların kitaplarının hepsi 100.000 sınırını aşmış. Özellikle SinanYağmur bu konuda o kadar satışa rağmen en az kazananlardan. Telif hakkı %10 olunca az kazanmış.

75 Milyonluk ülkede en çok kazanan olmak için 100.000 adet satmak gerekli oluyor. Yani nüfusun Binde birine ulaşan en çok satanlara aday, binde ikisine ulaşan ise en çok satanlar listesinde oluyor. Gerçekten az okuyoruz. Ya da çok korsan okuyoruz. Hangisi bilmiyorum ama bunun acil bir şekilde çözümlenmesi gerekmekte. Korsanla savaşın çözebileceğine inanmıyorum fakat önlem alınması yerine bazı teşvikler bunun önüne geçebilir sanırım. Bu daha bir derin konu. Tartışmayı düşünmüyorum. Sadece bu son paragraf için yazdım size tüm bu yazıyı. 75 Milyon kişinin sadece binde ikisine ulaşmak… Ne kadar da zor…

Bir anekdot daha eklemek istiyorum. 2011 yılında 408 milyon kitap basılıyor. Bunun yarısını MEB okullarda dağıtmak amacıyla bastırıyor. 200 Milyon kitap basılıyor yani anlayacağınız satmak için. Bunlar çok az aslında fakat bundan 10 yıl öncesini düşününce de umut verici. Yılda ortalama 7 kitap okuyan bir ülkeyiz…

immortALance

Yönetici

You may also like...

1 Comment

  1. Merhaba.
    Yazınızı okuduktan sonra Türkiye’de yıllardır süregelen bir yanılgıyı düzeltmek, en azından bazı gerçeklerden daha fazla uzak durmamak adına söylemek istediğim bir kaç şey var. Ben kendimi bildim bileli bu ülkede kitap okuyanın, tiyatroya gidenin ya da film izleyenin sayısı hep az. Gerçekten böyle olduğuna ben de uzun yıllar inandım; fakat kendi mesleğimi yapmaya başladığımda karşılaştığım gerçeklerin başında ülkemin insanın aslında sanıldığı daha doğrusu lanse edildiği gibi okumayan bir ülke olmayışıdır. Evet ben bir öğretmen olduğum için ben ve çevremedeki insanların çoğu okuyan, tiyatroya giden, film izleyip gerçekçi eleştiri yapan kimselerdir; fakat ben tanıdığım insanlardan ibaret bir birey değilim. Çevremdeki tüm insanları gözlemleme olanağım var ve bu gözlerim sonucunda sevindirici ve bir o kadar da acı gerçeklerle karşılaşıyorum. Eğer ben bugün her hangi bir kitapçıya gidip istediğim kitabın tükendiğini duyuyorsam ya da aldığım kitapların fiyatını ödemek için kasada sıra bekliyorsam, sırada beklerken arkamdaki, önümdeki hatta kasadaki kişilerden aldığım kitaplar hakkında yorumlar alabiliyorsam ve en basit örnekle Kadıköy rıhtıma yan yana durmaksızın kitapçılar açılıyorsa benim ülkemin insanı okuyor demektir ki bu sevindirici diye bahsettiğim kısımdır. Acı gerçeğe gelecek olursak bugün bir kitapçıya gidip kitap fiyatlarını incelediğinizde bizim okumakla yükümlü tuttuğumuz lise ve üniversite gençlerinin bu faiş fiyatların altında ezildiğidir. Kendisine ayda 250-300 lira arası burs verilen bir öğrenci ailesinden uzakta kaldığı bir şehirde öncelikle fiziki ihtiyaçlarını mı karşılamalı yoksa bir haftada bitireceği bir kitabı mı almalıdır? Cevap onlar için basittir, hem o kitabı alıp okumalı hem elindeki mevcut parayla geçinmelidir. Peki nasıl? Tabiki korsan alarak, sahaflardan eski kitapları alarak ya da arkadaşından, akrabasından alarak. Öyle ya da böyle o kitaplar en ucuza mal edilecek şekilde okunuyor ve okunacaktır. Benim burada altını çizmek istediğim konu şudur ki yayın evlerinin normalde çok ama çok ucuza mal ettikleri kitapları ülkemin insanı istenen düzeyde almıyorsa bu onların okumadığı anlamına gelmez bu sadece o kitapların satın alınmadığı anlamına gelir. Eğer ki amaç hem okumak hem o kitapları satmaksa 5-10 liraya da satılabilecek bir kitabı 25-30 liraya satmayıversinler. Hatta bunu bütün kitap evleri sadece bir ay denesin de görelim bu ülke okumuyor mu yoksa kitap mı alamıyor. Son olarak söylemek istediğim şey ise bu ülkenin insanlarının DNAsını bilimle, teknolojiyle değil bence hurafeyle değiştirebilirler ve araştırıp, soruşturmadan bu ülke okumuyor demek hurafeyle değiştirilmiş DNA demek. Saygılarımla..

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.