Öncelikle bir blog yazarını yansıtır. Öyle birşeydir ki kendinle bütünleştirirsin onu. Dilin ve kişiliğinin yansımasıdır. Aslında her yazdığın yazı kendini anlatır. İster film anlat, ister oyun anlat istersen kitabı anlat. Okuyucu direkt seni görür. başka hiçbirşey yoktur okuyucu için orada. Okurken seni çözmeye çalışır. Bunu bilinç altından yapar. Bilinç üstü ise yazıların ne demek istediğini kaydeder. Daha sonra ücra bir köşeye atılmak kaydıyla. Herşeyiyle sen olmalı blog. Teması da dahil. Öyle blogger falan karşılayamaz bunu kolay kolay. Sana göre bir tema indirir kendine uyarlarsın. Ancak böyle mümkün olur çoğu zaman.
Buna göre yapılacak şey yazarken kendin olmandır. Ne yaparsan yap kendin! Yapmacık yazılarla, değişken bir yapıda dikiş tutmayan ataklarla okuyucu sana motive olamaz. Çünkü bir yazıyı okurken seni çözmeli ki daha iyi anlayabilsin. Sen kendini öyle anlatmalısın ki kolay çözülebilesin. Dikkatli bir inceleme yap. Kopyala yapıştır içeriklerle kimse bir yere gelememiştir. En iyi yapılara bakarsan kendi dilini kullanan ve insanlara birşeyler verebilenlerdir yıkılmayanlar.
İçerik özgün olsun. Her yerde bunu söylerler. Hiç kimse de kolay kolay takmaz. Neden? Çünkü üretkenlik sorunu vardır. Üretim olmazsa tüketim de olmaz. Üretim yoksunluğu bir süre sonra tüketim açlığını getirir ve okuyucu başka yönlere kaçar. İşte bu zamana kadar gelen popülarite nayşlon popülaritedir. O sağda solda atılan linkler bir süre sonra ölür. Tıpkı bloga girişler gibi.
Okuyucu üretimin yanında gelişme de bekler. Konu ne olursa olsun kendini aşmalısın bazen. Bunu her yazında kendini aşarak denemeye çalışırsan yine kaybedersin. Bir noktada sen de kendini aşamıcaksın. Sen yaz gelişme kendisi gelir. Sadece sen yazdığın zaman. Okuyucuya daima birşeyler sunmalısın. Yeni şeyler. Yeni fikirler, yeni görüşler, farklı ve ilginç yaklaşımlar genelde hoşuna gider. Resmi bir site değil kendini anlatan blog yapıyorsun sonuçta. Kendin neysen öyle takıl blogunda. Orası senin yerin. Bir süre sonra zaten sadece senin görüşlerin için giriş çıkışlar olacak, seni karşılayamayan kesim yok olacaktır. Bu doğanın bir kanunu gibidir. İnsan istenmediği yerde durabilir ama istemediği yerde asla.
Bir de şu sorun vardır. Senden daha iyi bir kaç yer bulunca kaçabilir. Bu illa ki olacaktır. Ama senden daha iyisini yakaladığın an sana dönüşler olacaktır. Hem de temelli. Düşün bir psikolojiyi. Seni takip etmiş bir insan karşısında daha gelişmiş, daha üretken ve daha farklı bir insan buluyor. Bu seni uzun bir süre izlemesine yeter.
Bu benim kişisel görüşümdür. Varsa bir yanlış durum veya tespit lütfen yazın.
Sizce de haksızmıyım?
Bu kopyala yapıştır zihniyetinin kirlettiği blog dünyasında?
Bir Blog Nasıl Olmalıdır
Bir blogun nasıl olması gerektiği hakkında ipuçları
İlk defa “İşte budur” dediğim bir blog tanımı.
Bütün bloglarda var bu tanım ama
Bir türlü kafamdakini bulamamıştım
Ya bir eksik ya bir fazlaydılar
Ama sizinki tam okumak istediğim yazıydı ^_^
Cidden Çok Güzel bir yazı olmuş tebrik ederim.Sağol
Blog açarken dikkat e alıcam teşekkürler
Teşekür ederim. Gerçekten blogun tanımını çok güzel yapmışsınız.