Blog immortALance
  • Ana Sayfa
  • Ben Kimim?
  • Etiketler
  • İletişim
  • Fotoğraflarım
  • Haberler
  • Immortanica
  • Kitapoloji
  • Rasgele
  • SineKritik
  • Nostalji
  • Yorum

Bir Eleştiri Mekanizması Gerek

Yazan: immortALance Kategori: Yorum Tarih: 20 Şub 2009 12 Yorum |

Tanıdığım bir çok insan ( Kız arkadaşım da dahil ) eleştirilmekten nefret edenler statüsüne girmekteler. Fakat kendilerine suç bulmuyorum. Sadece eleştiri nedir bilmeyen yönlerine suç buluyorum bu kişilerin. Zira eleştiri sanıldığının aksine daha yararlı ve basit bir konudur.

Eleştiri; bir kişinin, eserin veya herhangi bir şeyin doğru ve yanlışlarını ortaya sermektir. Bu kadar basit bir konu olmasına rağmen insanlar bunu şöyle biliyor. Eleştiri; saldırıdır savunmaya hazır olun. Yok efendim öyle birşey. Eleştiri; saldırı değildir,  gelişimin temel taşıdır. Hatta abartarak söylemiyorum eleştiri beni ben yapan etkenlerden bir tanesidir. Aslında eleştiri edebiyatla alakalı bir konudur fakat biz insanları eleştirmekten bahsedelim. Edebiyat henüz işimiz değil pek.

Uzun zamandır insanları eleştiriyorum fakat bir çoğu bunu anlamıyor. Anlayan da içinden bir şeyler çıkartıyor. Zaten eleştirmenin amacı da kötülemek değil yanlışları ve doğruları göstermeye çalışmaktır ki ben de böyle yaparak kişiye daha geniş bakış açısı kazandırıyor, daha farklı bir düşünce geliştirmesini sağlıyorum. Sonra sevaba giriyorum o da ayrı bir unsur fakat demin de bahsettiğim gibi insanları eleştiriden korkutan şey eleştiri adı altında egoları tatmin etme duygusu.

Bir örnekle açıklayalım. Arkadaşımız saçını kestirmiş ve karşımıza çıkmış. Saçı kötü kesilmiş ama.

– ” Aşkım-baba-amca  çok güzel olmuş saçın!” tarzı söylemler yalakalık veya formaliteye girer.

– ” Lan bu saç ne. Bi tarafıma benzemişsin! ” tarzı söylemler kesinlikle eleştiri değil dalgadır.

– ” Her ne kadar yüzünü açmışsa da biraz şekilsiz gibi duruyor. ” tarzı bir söylem eleştiri olabilir ancak.

İşte insanlar bu üç cümleyi de eleştiri olarak kabul ettiklerinden aslında gerçek eleştiri olan üçüncü cümlenin önemi ve iyiliği kavrayamamış durumdalar. Birisine kalsa kişinin kendi yalakalığına kurban giderek bütün ömür berbat bir traşla gezecek, ötekisine kalsa depresyona girdi girecek. İşte bunların ayrımı çok iyi yapıldığında aslında eleştirinin bir saldırı olmadığını da çok iyi anlayabiliyoruz.

Ben blogumda ne vakit bir değişim yapsam belli başlı okurlarıma danışırım veya onlardan bana mailler gelir. ( Kırgınım halimi hatrımı sormuyorsunuz epeydir. ) Olmuş veya olmamış, şöyle veya böyle olsa daha iyi olurdu tarzında. Ben tek tek istenilen şeyi yapmıyorum ortak bir karara varmaya çalışıyorum. Nihayetinde onlar birere öneri ve eleştiri. Ben ise farklı değişik bakış açılarından farklı tadlar alarak en lezzetlisini yaratma çabasında olmalıyım. Eleştirenin de görevi budur. Eleştirileri dinleyerek şöyle bir bakmak kendine. Karşındaki saçını beğenmedi diye kestirmek zorunda da değilsin hani. Rahatsan sen problem yoktur fazla. Yani başka insanların özgürlüğünü kısıtlamadıkça özgürsündür. Eğer saçın otobüse bindiğinde yandaki kolukta bulunanları taciz edecekse kestireceksin mecburen fakat etmeyecekse sorun yok.

Daha fazla sıkmadan bu yazımı beni her istediğimde eleştiriden mahrum bırakmayan, önerilerini sürekli olarak benimle her istediğimde veya daha ben istemeden paylaşan sayın Işıl Hanım ve Ece Hanım’a ithaf ediyorum. Teşekkür ederim sizlere beni düşündüğünüz için…

Etiketler: Eleştiri, fark, insanlar, saldırı

“Bir Eleştiri Mekanizması Gerek” için 12 Yorum

  1. ışıl ışıl dedi ki:
    20 Şubat 2009, 20:00

    Övgü ve yergi kavramlarını barındıran eleştiri sözcüğünü salt yergi olarak algılama eğilimindeyiz. Kimbilir kaç kez “amacım eleştirmek değil ama…” diye başlayan cümleler duymuşuzdur ve devamında duyduklarımız ise aslında eleştiridir, değerlendirmedir, genelde de olumsuz görülenlerin ifadesidir. Amacının eleştirme olmadığını söyleyen kişi de aslında yerdiği kişiyi ‘bilerek kırma niyetinde olmadığını’ kastetmez mi?.

    Eleştiriye açık olabilmek ise eleştirebilmekten, sizin de dile getirdiğiniz gibi, çok daha önemli. Bunu başarabilmek, bu olgunluğa ulaşabilmek, bundan yararlanabilmek için belki insanların değerlendirme yaparken kendi beğenilerinden, yaşantılarından, deneyimlerinden, kendi doğru saydıklarından yola çıktıklarını akılda tutmak yeterli olabilir. Sonuçta birimiz için doğru olan diğerimiz için üzerinde düşünülecek bir seçenek bile olmayabilir, ancak farklı bir bakış açısıdır.

    Eleştirilenin olgunluğu eleştireni de rahatlatıyor; bu kesin.

    Sevgiler.

    Not: Bir daha eleştiri sözcüğünü ağzıma ne zaman alırım bilmem. Söyleye söyleye sonunda anlamsızlaştırmayı başardım.

  2. immortALance dedi ki:
    20 Şubat 2009, 22:06

    Işıl Hanım bu yazımı zenginleştiren o güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim.

    Bildiğiniz üzere eleştiriye her zaman açığım. :)

  3. KiNG_ALONE dedi ki:
    25 Şubat 2009, 21:58

    Emre gerçekten güzel bir yazı yazmışsın bende seni bir eleştireyim istedim ;

    Artık şu kampüse bir uğrasan hangi dersler var baksan falan diyoruz…

  4. immortALance dedi ki:
    25 Şubat 2009, 23:56

    İnşallah bir gün o da olacak (:

  5. sevinç dedi ki:
    05 Mart 2009, 13:55

    Kız arkadaşını katmasan olmaz zaten (:

  6. immortALance dedi ki:
    05 Mart 2009, 13:57

    Onsuz olur mu hiç. (:

  7. sevinç dedi ki:
    05 Mart 2009, 13:58

    reklam etme beni lütfen :)

  8. sevinç dedi ki:
    05 Mart 2009, 14:00

    seviyorum bu sitenin kurucusunu yaaaaa

  9. immortALance dedi ki:
    05 Mart 2009, 14:01

    Sitenin kurucusu seni daha çok seviyor.

  10. meral dedi ki:
    16 Mart 2009, 17:14

    bunlar çok ii bilgiler teşekkürler:D

  11. Öksüz Blog Yazarı Emre'den... dedi ki:
    25 Mayıs 2009, 23:38

    […] yazık ki toplumumuzda yorum yapma yetisi gelişmediğinden ve eleştiri’nin önemi yeterince kavranamadığından olsa gerek okuyan olsa bile yorum yapıp çıkan olmuyor. […]

  12. ali dedi ki:
    02 Haziran 2009, 19:28

    güzel eleştiri yapmızsınız helal olsun bende eleştiri hakkında bi şeyler var diye girdim

1 Sayfadan 1. Sayfa1

Yorum yazabilir veya sitenizden Geri Bağlantı verebilirsiniz.

Yorum yapın

Cevabı iptal etmek için tıklayın.

Site Kuralları yenilenmiştir. Yorum yapmadan önce bu kuralları okuma yükümlülüğündesiniz. Yorum yapanların bu kuralları okuduğu varsayılacaktır.
Umudunu Kaybetme – Gudubetlikler İçinde Bir Azimli
81. Oscar Ödülleri Dağıtıldı
RSS FEED

                          ~Kültürün Sanata Doyduğu Nokta~

RSS – Mail Takip

E-Mail Adresinizi Girin Son Yazıları Siz de Hemen Okuyun:

Eğer aktivasyon maili ulaşmadıysa Önemsiz Posta (Junk) kutunuzu kontrol ediniz.
  • Yazılar
  • Kategoriler
  • Popüler
Son Yazılar
  • Yatakta Hijyenin Önemi
  • E-Ticarete Dair Notlar
  • Forrest Gump – Anlamsızlığın Kazandırdıkları
  • Plastik Market Poşet Yasasının Perde Arkası
  • Yazlıklar İçin Yatak Seçimi
  • İğneada Gezi Notları
  • Kağıt Nasıl Yapılır – Kağıt Yapımı
  • A101’den Kitap Almak
  • Hitman Suikastçi Oyunu
  • N11’den Konuma Özel Teslimat Hizmeti
  • Muhteşem Sultan ( Game of Sultan ) Oyunu
Kategoriler
  • Geziloji
  • Haberler
  • İmmortanica
  • Kitapoloji
  • Nostalji
  • OyunKritik
  • Rasgele
  • Sine Biyografi
  • SineKritik
  • SiteKritik
  • Yorum
Popüler
  • Hi5 Arkadaşlık Sitesi  (1486)
  • Netlog Arkadaşlık Sitesi (1263)
  • Badoo Arkadaşlık Sitesi (1251)
  • Askerlik Celp Dönemleri ve Yerleri (916)
  • 2009 Yerel Seçim Sonuçları (624)
  • Karnem.Net - Karnem ve Notlarım (247)
  • Simetri Nedir? Asimetrik Düşmanlığıdır! (245)
  • 2011 Yılı Askerlik Yerleri ve Celp Dönemleri (196)
  • Msn Şifresi Kırmak (181)
  • Puzzle Yapma Teknikleri (173)
  • Tevekkül Nedir? (162)
  • Referandum Sonuçları 12 Eylül 2010 (152)
  • Fortis Türkiye Kupası Online (141)
  • Educa Puzzle Kayıp Parça Formu  (129)

Son Film – Son Kitap

.
A101’den Kitap Almak
  • Site Tantımları
  • Teknolojiden
  • Bilimsel
  • Site Kuralları
  • Gizlilik Politikası
  • Site Haritası
  • YAZARLAR
  • immortALance
  • BAĞLANTILAR
  • Yatak & Yatak