Hayat bazen sınıyor insanı hem de çok zor şartlarla. Öyle bir an geliyor ki duruyorsunuz düşünemiyorsunuz. Telefonun bir ucundan gelen bir ses hayatınızı değiştiriyor. Tüm yaşantınızı baştan sona değiştiriyor. Acıtıa acıta. Yirmilik diş var ya sanki o hiçbir şey. Gece sizi uyutmayan bir sivrisinek vızıltısının aslında hiç bir şey olmadığını anlıyorsunuz. Sıkıntı neymiş anlıyorsunuz.

O an nasıl oldu, canınızın bir parçası o sırada acı çekti mi, ne düşündü, aklında ne vardı. Ne kadar sevmişiz şu geçici dünyayı bir daha burada olmayacakdiye düşünüyorsunuz. Çok sakin ve kriz olduğunda yakınıp dövünmek yerine krizi çözmeye odaklanan bir yapıda olan kişi olarak bana bile zor geldi. Babam da metanetimi bildiğinden ilk beni aramıştı zaten. Kimseye diyememişti. O ateşi düşüren ben oldum işte koca bir dünya yandı da ben bağıramadım işte. Ne kadar da zor bir şey aslında içindetaşımak. Eve gittiğinde annene bir şeyi yokmuş ayağı kırılmış sıkışmış arabaya, sonra yoğun bakıma almışlar demek ve gülerek sağa sola koşuşturmak zorunda kalmak. Hem de için kor gibi bir alev olup yanarken. Bir damla göz yaşı dökememek. Annen yanında ağlarken ve yalvarırıken “Rabbim oğluma bana bağışla” diye diyememek “Anne oğlun gitti” diye. Bunu söyleyememek ve söylememek kaldıki içindeki acıyı dünyaya haykırmak isterken yutkunmak yutkunmak. Hani dersiniz ya film acıklıydı da ağlayamadığımdan boğazım ağrıdı diye işte inanın o hiç bir şey değil.

Aklınıza geliyor baştan sona tüm yaşadıklarınız. Kolay değil inanın kolay değil kardeş bu. Daha 20 yaşında, arkanızdaki tek destekse eğer inanın hiç kolay değil. Aramızdaki yaş farkının getirdiği uzaklık daha yeni yeni bitmişken. Daha paylaşmaya yeni başlamışken. O bir kez bile size hayır demediğini hatırladığınızda. Herkes yanarken o cansız bedenini arabaya yüklemek, odaya taşımak hatta mezara ellerinizle koyup üzerine toprak atmak. Öyle ki ben ağlasam herkes ölecekti sanki. Ağlayamadım. Hışkıra hışkıra ağlayamadım. O kadar dostumuz varmış ki hiç yalnız da kalamadım.

İyi bir insan olmak. Evet kilit anahtar bu iyi bir insan olmak. Kendi camianızda koskoca camiada sizden daha fazla cematinin olmasını sağlıyor bu. Bir kişi bile demiyor şunu gördüm ondan. Bu kadar iyi bir insanın uzun süre yaşamasının zaten pek mümkün olmadığını duyuyorsunuz sürekli ama işte o boşluk. Sürekli duruyor o boşluk. Sürekli de duracak. Hiç gitmeyecek. Onun yeri dolmayacak.

Ey güzel kardeşim. İmmortalance Hocam diyişin hala kulaklarımda. Allah’ım seni nurlar içerisinde bir cennet bahçesinde yatırsın. Biliyorum duyuyorsun beni dualarımda. Ben ise seni rüyalarda görüyorum. Napalım kısa bir ayrılık olacak bu biliyorum orada seninle birlikte olmak için senin gibi iyi bir insan olmaya çalışıyorum…

immortALance

Yönetici

You may also like...

1 Comment

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.