Eğer bu yazıyı okuyorsanız bu demektir ki bilgisayar hayatınızın büyük bölümünü kaplıyor. %çok kadar. İşte, evde, cafede heryerde bu teknoloji harikası mı belası mı karar veremediğim alet, edevat mevcut.
Tabiki bir de bunun başında rahat oturabilmek var. Kimisi tek ayağının üstüne, kimisi şöle rahat bir koltuğa kimisi de ayaklarını uzatarak oturur ama bir çoğu sağlıksız oturur.
Her geçen gün aynı araştırma boyanır önümüze koyulur. Sağlıklı kullanıcı profili bi tersten bi düzden bir de ortadan başlanır ve çizilir. Farklı yorumlarla ortaya çıkarılır. Dedi ki benim neyim eksik bunlardan. Ben de yazmak istiyorum ve başlıyorum.
Sağlıklı bir bilgisayar kullanıcısı olmanın yolları nelerdir bunlardan bahsetmeyeceğim. Sağlıklıysanız bilgisayarla işiniz olmaz zaten. Akıldan rahatsızdırsınız bir ihtimal. Daha sağlıklı nasıl kullanılır onları yazalım.
İlk yapacağınız iş dik oturmak. Dİk oturun kazık yutmuş gibi olsun aynen. Ya da rükunun değişik bir açısında. Namaz kılarken eğilionuz ya onun gibi. Sonra monitör size 90 derece açıdan ve bir nebze uzaktan baksın. Gözünüz için bu şarttır. Yoksa burnunuzun dibini göremezsiniz. Ayaklarınız vars birşeyin üzerinde dursun ya da uzatın kasanın üstüne doğru ama kesinlikle masanın değil. 90 dereceden fazla açı almamalı belinizden yoksa fıtık eder insanı.
Hepsi bu kadar. Zaten daha filtre falan kullanın demiyorum çünkü teknoloji işte lcd, plazma, flat derken filtreci verbatim filtre fabrikasını kapatmak üzere. En önemlisi ise msn denen soyut varlıktan uzak durmaya bakın. En sağlıksızı odur. Çıkar birisi aşık olursunuz. Msn de aşklar yalan denir doğrudur. Buna daha sonraki yazılarımda açıkça değineceğim. Bağımlılık yapar ki buna da değineceğim. Zaten biliyorsunuzdur ya bunları bilemyenleri kurtaralım bari diye…