Dubai çoğu kesim tarafından iyi bilinen bir şöhrete sahiptir. Birleşik Arap Emirlikleri’nin en büyük 2. Emirliğidir. Dubai’yi bilmek için biraz tarihine gitmek kendisine daha objektif olarak bakmamızı sağlayacaktır.

Yıllardan 1950’ler. Basra körfezinde bir kaç kasaba var ve bir de bu kasabaların sahipleri. Bunlar bir ara birleşiyorlar ve diyorlar ki bir devlet kuralım. Bu fikir şu anda devletin en büyük toprağına sahip olan Abu-Dhabi Emirliğinden çıkıyor ve bu fikri en çok da Dubai Emirliği destekliyor. Sonra çevredeki emirliklerle de anlaşıp 7 emirlik bir devlete ortak giriyorlar.

Dubai 50-60 sene önce iflas etmiş bir kasabaydı ve Lübnan’dan aldıkları 500.000 Pound borç ile limalarını genişleterek ticaret hacmi oluşturmaya çalışmış ve bugünlere gelmiştir. Bilinenin aksine Petrol ile bir işi yoktur. Gelirinin %3’ü gibi bir kısmını petrol karşılar. Turizm, Ticaret, Emlak en büyük gelir kalemlerini oluşturur. Doğalgaz ve Petrol Abu-Dhabi’de bulunur. Dbai ise biraz daha farklı para kazanır.

Dünyanın en gösterişli şehri olarak bilinir. Vergi diye bir durum orada mevcut değil. Şehir tam bir şiket gibi yönetilir. Dubai halkı şirketin ortağı diğer göçmenler ise tamamen işçi sınıfı gibidir. Hatta geçtiğimiz hafta Mutluluk Bakanlığı adında bir bakanlık bile kurulmuştur. Şeriat ülkesinde bir diktatörün yaptığı işe bakın hele siz. Sen eşini bul gerisi bende dediği, sen üniversite dahil mecburen okuyacaksın diyen, sıkıntın olduğunda gel çözelim diyen, “benim halkım en iyi okula gidip en iyi eğitimi alacak, en güzel arabaya binecek, en iyi sağlık hizmetini alacak, en güzel evde oturacak ve bunu da yarın değil bugün yapacak.” diyen bir diktatör tarafından yönetiliyor. Ben rejimin önemi olmadığını, önemli olanın doğru adam olduğunu orada çok iyi anladım.

Dubai’de kurallar oldukça katı. İdam edilebilirsiniz. Trafikte kavga etmeniz sınır dışı edilmeniz için yeterli bir sebep. Fakat tüm bunlar refah ve güvenli bir şehir olması için ki başarmışlar da. Dünyanın en güvenli 2. şehri seçilmiş. Adi suç neredeyse yok gibi bir şey.

Dubai demin de bahsettiğim gibi bir şirket olarak yönetiliyor. Dubai Holding zaten tüm şehirle ilgileniyor. Taksilerin çoğu devlet tarafından işletiliyor. 3 adet de inşaat şirketleri var. (Bunlardan birisi İstanbul Mecidiyeköy’de eski Ali Sami Yen Stadı’nın yerine yapılan inşaatın ortağı EMAAR.) Tamamen şehri bu şirket ile planlayıp inşa eiyorlar. Dünyanın en yüksek binası Burç Halife (828 mt.)’de bu şirket tarafından yapılmış. Tıpkı Yelken Otel olarak bilinen 7 Yıldızlı Burç Arab gibi, Palmiye Adası gibi. Bir not eklemek istiyorum Palmiye Adasındaki binlerce konut proje açıklandıktan 72 saat sonra tamamen satılmış. Ciddi bir güven var. Deniz doldurmakta ustalar gerçekten de. Down Town olarak adlandırılan Marina Bölgesi dışındaki gökdelenler şehri de yine bu inşaat firmalarıyla yapılıyor.

Dubai, Nüfus olarak 2.5 milyon kişi var yok ve bunun sadece %20’si oranın yerel halkı. Mesela Dubai halkının tam iki katı Hindistanlı var. Ucuz işçilik için çalışan Pakistanlı ise hatrı sayılır sayıda. Bunların dışında 110 farklı ülkeden insan Dubai’de ikamet etmekte. Bir Dubai vatandaşı olmak imkansız gibi bir şey. Dubai Emiri Şeyh Muhammet bin Rashid al Maktoum onayı haricinde şeyh ailesinden birisiyle evlenseniz dahi vatandaş olamıyorsunuz. Diğer ülkelerdeki gibi belirli bir yatırım veya orada belirli bir süre yaşama karşılığında vatandaşlık verilmesi söz konusu değil. Evlilik de bunlara dahil. Ayrıca bir emirlik vatandaşı farklı bir ülkenin vatandaşıyla evlenmek isterse bu da yine devletin onayına bağlı.

Ülkenin vatandaşına sağladığı imkanlar oldukça yüksek. Mesela borcunuz mu var sarayın kapısını tıklayıp müsaitse emirle görüşerek bu borcunuzun ödenmesini saülayabilirsiniz. Yurtdışında okuyabilir ve yeme içme gibi tüm masraflarınızın faturasını bir zarfla saraya yollayayıp ödenmesini sağlayabilirsiniz. Sağlık ile ilgili ülke dışında tedavi olmanız gerekiyorsa hasta ve yanında refakat eden bir kişinin tuvalet ihtiyacına varana kadar her bir masrafını devlet yine karşılıyor. Evlenirken size kendi yaptığı villalardan veriyor, beğenmezseniz parasını veriyor fakat bu evi satamıyor veya kirlayamıyorsunuz. Ancak miras bırakabiliyorsunuz. Evlenirken yine 25.000$ gibi bir cep harçlığı veriyor size. Tüm sağlık ve eğitim bedava. Üniversite mezunu olmak mecburi.

Dubai, iklim olarak sıcak bir iklime sahip. Arabistan ile aynı enlemde yer alıyor. Basra Körfezi’ne uzanan bir burun olan Dubai aynı zamanda aşırı nemli. Yaz aylarında halkın çoğu oradan kuzeye kaçıyorlar. Yaz aylarında yükselen sıcaklıkla birlikte aldığınız nefesi neredeyse hissedemiyorsunuz. Sürekli olarak klima ile yaşayan bir halk söz konusu. Araçlarda ve kapalı alanların tamamında klima var ve sonuna kadar açık. Deniz aşırı tuzlu ve sıcak. Şu aylarda bile duş suyu kıvamında. Normalde suya girereken hissettiğiniz soğukluk etkisi orada sıfır. Aksine denizden çıkınca bir serinlik hissediyorsunuz. Özellikle sığ sularda bedeninizi hafiften yakan bir deniz suyu var. Dubai halkı denizi pek kullanmıyor.

Dubai’ye giderken açık renkli ve pamuklu giysiler tercih edin. GEce gündüz sıcak. Siyahın yanından bile geçmeyin. Mümkün olduğu kadar beyaz giyinmeye çalışın. Fazlasıyla yararını göreceksinizdir.

Bir diğer değinmek istediğim konu ise lüks yaşam. Elbette Bentley, Bugatti gibi polis araçları var fakat hepsi öyle değil ya da tüm ülke Ferrari ile gezmiyor fakat bir Lamborghini, Ferrari, Cammaro, Mustang görmeden de ülkeden ayrılmanız pek mümkün değil. Özellikle zengin muhitlerde kolaylıkla bu araçlara rastlayabilirsiniz. 0km GMC jipler 169.000 Dirhem’den başlıyor. Bu da 50.000$ etmiyor. Kredi Kartına taksitle Mustang alabilirsiniz.

Dubai’de gece hayatı oldukça renkli. Şeriat olsa da turistler için bir kısıtlama yok. Dışarıda içki satılmasa da oteller ve turistik mekanlarda içkiyi rahatlıkla bulabilirsiniz fakat dışarıya içki ile çıkamazsınız. Plajda bikini ile denize girebilirsiniz, başınız açık ya da kısa şortla dolaşabilirsiniz. Haddinizi aşmayın yeterli. Masaj salonu kartları her yerde. Masaj salonları da her yerde.

Ülke pahalı bir ülke. Su alacaksanız mesela su otomatlarını tercih edin. Yoksa büfeden size 1 dirhemlik suyu 5’e satarlar. En kötü 3 verirsiniz. Pazarlık mutlaka yapın. Fiyat aşırı oynuyor. En kötü yarı yarıya fiyata alırsınız. Giyim kuşam da pahalı. Sadece teknoloji ucuza ulaşılabilir. O’da Apple Store gibi yerler dışında muhtelif dükkanlarda. Gittiğinizde rehberinize mutlaka danışın. Direkt olarak atlamayın. Bir data kablosunu 60 liraya alırsınız yoksa benden söylemesi.

 

immortALance

Yönetici

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.