Erkekler Neden Aldatır?

İkili ilişkilerde genellikle karşılaşılan ayrılma problemleri aldatmaktan veya aldatılmaktan gelir. Bu aldatmanın veya aldatılmanın sebep olduğu büyük çoğunluğunu 25 yaş öncesinde kişilerde görürüz. Bu seferki konumuz “Erkekler Neden Aldatır!” olacak.

Toplum yapımız genellikle erkeklerde serbestliği hatta ve hatta cinselliği yaşamayı emrederken kızlarımıza ise muhafazakarlığı emretmektedir. Yiğidin malı meydandadır, erkek adam sevişgen olur matığının yanında kız kısmısı evinde oturur, kız kısmı geceleri dışarı çıkamaz, kız kısmı erkeklerle gezemez mantığı işlemektedir.

Sorun tamamen bu mantığa yani bu mantıktaki toplum baskısına dayanır ve toplumda bu geniş yaralar açmaktadır. Kız tarafı bir baskı altında cinselliğine gem vururken tersine erkek tarafı cinselliği yaşama baskısı altında kalmaktadır. Bu baskı genellikle bir genelevde son bulmaktadır. Tabii ki bir çok erkeğin çok arzulu ve farklı hayaller ile başladığı cinsel hayatın aynı şekilde bittiği gündür de bu gün. Yatakta bacaklarını açmış “hadi çabuk ol” diyen bir kadın hangi erkeğin hayalini süslüyorsa artık o konuyu bilemiyorum.

Evde oturan, tüm muhafazakarlığını barındıran kızlara karşı bir de erkek vardır. Şekerin tadını almış ve sürekli şeker isteyen bir çocuk gibi. Düşünün siz çocukken babanızdan şeker isteseniz de babanız size elli defa istemenize rağmen vermese veya siz istemeye bile korksanız. Psikoloji bana kalırsa genelde bu şekildedir ve bu da aldatmanın yolunu açmaktadır. Şimdi burada bütün suç kız tarafına yıkılmış gibi duruyor olabilir fakat suç toplum yapısında. Kıza kır kıçını evinde otur diyen toplum neden erkeğe hala milli olmadın mı baskısı yapıyor? Sorun burada kaynaklanıyor. Bu durumda memleketteki erkeklerin %90’ı cinsel baskı ve ilişki kurma çabasındayken buna karşı kızların %30 kadarı kır kıçını evinde otur baskısı altında olmadan yetiştiriliyor ve ne yazık ki arz talebi karşılamıyor.

Muhafazakar birisi olarak bu durumu oldukça kınıyorum. Demiyorum ki kızlara bakirelik baskısı yapmayın. Aksine erkeklere bakirlik baskısı yapın. Çevresi tarafından 15 dakika süren bir ilişkinin saatlerce sürmüş gibi anlatılması, alakasız betimlemeler ve mubalağalar eşliğinde anlatılması ve erkeğin üzerindeki baskı erkekleri bu ilişkiye zorlamakta ve birlikte olduğu kızdan bu isteklerini alamayınca sevse bile bedeni doyurmak adına aldatmaya yöneliyor.Genel problem budur ve bekarlarda karşılaşılan bir durumdur. Severken aldatanlar bu şekilde bir baskının sonucunda aldatmaktadırlar. Bir kere aldatınca ve tadı alınınca da asla ve asla vazgeçemiyorlar. Taa ki evlenene kadar. Aslında bazılarında evlenmek de çözüm olmuyor ne yazık ki.

Bunu kaldıramayan kız da öğrenince noktayı koyuyor doğal olarak. Aslında en doğal hakları olsa da bence bu konuda biraz esnenmeli. Kadın demeli ki; bunun bunu yapması lazım. Ben nasıl bu baskı altında yaşayamıyorsam bu da o baskı altında bunu yaşamalı ki ikimiz de bu baskıdan kurtulalım. Biliyorum dile kolay ama yapılması gereken bence bu. Seven Aldatmaz! Seven duygusal olarak asla aldatmaz ama altından bir kadın geçer mi geçmez mi bunu asla anlayamazsınız. Ruhunuz bile duymayabilir çoğu zaman.

Serbest bırakmak çok iyi değildir. Zira gönül kayabilir. Bu sebeple tek gecelik ilişkilere izin verilmesi gerekir. Böyle bir izin vermeyi göze alanlara özellikle dikkat etmelerini öneriyorum. Sizinle gerçek aşkı yaşarken bir yandan da başka bir kızı idare etmemeliler. SAdece bir barda otururken hatunu alıp sabah olmadan ayrılabilirler.

Benim düşüncem bu şekilde olsa da aslında en doğrusu bu değildir. Sadece çarpıklaşmış zihniyetin biraz düzene konulması anlamına gelir. Benim istediğim kızların üzerindeki bakirelik baskısı gibi erkeklerin üzerindeki milli olma baskısı kalkmalı. Madem ki bakire bir eş istiyoruz o eşimizin bakir bir koca isteme hakkı yok mudur? Kız aldatınca öldürülüyorken erkek milli olmayınca neden adam yerine konulmuyor? Öncelikle bunun düzeltilmesi lazım.

Bence erkeğin yatarak aldattığı kişi ile arasında duygusal bir bağ yoksa ve kalbi sizdeyse içiniz rahat olsun. Erkekler istediği gibi aldatır. Bir zar yok ki penilserinde ilk ilişkide kan aksın. Anlayamazsınız işte. Boşa kendisiniz yiyip bitirmeyin. İlk günden de tabii ki böyle bir serbestlik içine koymayın. Tamamen sizi sevdiğinden de emin olunuz. Yoksa başınıza türlü türlü sorunlar açabilirsiniz.

Evliyken aldatan erkeklere gelelim. Evliyken aldatan erkekler genellikle her çiçekten bal almaya alışmış kişilerden oluşuyor ve evlendikten sonra da bu alışkanlıklarından ayrılamıyorlar. Diğer bir kesim ise yatakta eşinden beklediğini tam olarak alamayanlar kısmı. Bu sebeple bir laf vardır çok beğenirim.. “Kadın dediğin yatakta fahişe, kapıda hanım efendi olacak.” İşte bu çizgiyi istemekte Türk erkekleri. Ne yazık ki bu da yukarıdaki bekar erkeklerde anlatmış olduğumuz genelev veya otostopçu kadınlardan iler gelen bir alışkanlık oluyor. Evli olmadığımdan dolayı bu konu hakkında çok fazla yorum yapamamaktayım fakat bekarken hovardalık yapan erkeklerin büyük kısmı evlendikten sonra da ayda yılda bir gecelik kaçamaklar gerçekleştirmektedir. Gözlemlerim de bunu söylüyor.

Aldatma meselesini bu kadar kafaya takmamak lazım. Erkekler toplumda aldatma baskısındalar. Artık nasıl bazı şeyleri kabullendiysek cinsel bazda aldatmayı da kabullenmek zorundayız. Aldatıldığınız kişilerle bir gönül bağı yoksa arasında sadece bedensel zevk için yapılmışsa göz yummak gerekiyor. Sonuçta günümüzde bu ihtiyaç…

Bu yazdıklarımın hiçbir bilimsel dayanağı bulunmamakla beraber tamamen mantığım ve gözlemlerim üzerine kurulmuştur… Konu fikri için de PeriKızı’na teşekkürler…