Yurdumuzda ADSL arttıkça sorunlar da baş göstermeye başladı. Öncelikle Okey, Tavla gibi oyunlarla başlayan bağımlılık bazen daha da geniş alanlara yayılarak devam ediyor. Bilimsel araştırmalara göre de sabah traş olmadan bilgisayar başından kalkarak işe gidenlerin sayısı da artmakta. Sürekli olarak bir masa etrafında hayat sürdürülmekte.Birimler arası bilgi aktarımı için CERN’de icat olunan internet günümüzde tüm dünya arasında iletişimi sağlayan bir yapı haline geldi. Öyle bir duruma geldi ki yakın tarihte protokol numaraları yetişemeyecek vaziyette.
İnternet bağımlılığı insanlarda ruhsal bozukluklara fazlasıyla yol açmaktadır. Asosyal bir hayat sürmeye başlayan internet kullanıcıları yavaş yavaş ailevi huzursuzluklarla da karşılaşmaktadır. Nedir bu sorunlar derseniz öncelikli olarak evini ihmal etmek geliyor. Bir süre arkadaşlarıyla iletişimi bozulan kişi ailesiyle olan iletişimi de zamanla koparabiliyor. Online oyunların çekiciliği de bunu daha da perçinliyor. İş yaşamında da internet kullanan kişilerin iş performansı da gözle görülür şekilde düşüyor.
Çevremde karşılaştığım kadarıyla insanların ikili ilişkilerini çok tehlikeye sokan internet bir süre sonra tek uğraş haline gelmektedir. Bir kişi ile buluşulduğunda saatlerce birlikte olduğu internet çevresinden muhabbet edilebiliyor.
Son yapılan araştırmada internet bağımlılığının eroin bağımlılığından daha tehlikeli hale geldiği saptandı. Aslında çok yararlı bir teknoloji olan internet kullanıma göre çok da kötü bir teknoloji haline geliyor. Bir kitabın insnaın en iyi dostu olması kadar en büyük düşmanı da olması gibi bir durum söz konusu. Kişisel gelişim dışında kullanıldığı taktirde internet bağımlılık yaratan ve tedavisi insan istemedikçe çok zor olan bir teknoloji.
Şuanda Çin’de bir rehabilitasyon merkezi mevcut internet bağımlılığı ile ilgili vehastaların çoğunun 14-24 yaş arasında oldukları biliniyor. Bu da genç nesilin huzursuz, mutsuz ve sağlıksız bir yaşama doğru gitmesi anlamına geliyor. Reddedilemeyecek bir teknoloji olan internetin zararları üzerinde yoğunlaşılması, gerekli kampanya ve girişimlerle de bu durumun önüne geçilmesi gerekmekte aksi halde son derece sakıncalı bir nesilin yetişmesi çok da zor değil.