Avrupa Nükleer Araştırmalar Merkezi olan CERN‘i elbette birçok kişi bilmekte. Özellikle CERN’de çalışan Türk vatandaşı profesörler düşen uçakla birlikte hayatlarını kaybettikten sonra daha çok bilinir hale geldi. Yine bazıları da benimle beraber Melekler ve Şeytanlar adlı kitaptan veya filmden bu merkezi öğrenmişlerdir.
Türkiye de gerek tıbbi tedavilerde kullanılan gerekse teşhislerde kullanılan nükleer maddelerin tamamına yakınını ithal ettiğinden dolayı Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ( TAEK ) 2006 planına böyle bir tesis almış. Bu sebeple de geçtiğimiz yıl sonunda TOKİ ile bir anlaşma yapılmış. Bu anlaşmaya göre de TOKİ 18 Eylül tarihinde bu tesisin kurumu için ihale açacak.
3000 metrekare alana kurulacak bu tesis bodrum zemin ve 1. kat olmak üzere üç katlı bir tesis olacak. Tesiste, atık odası, siklotron odası, teknik odalar, araştırma odaları, laboratuvarlar bulunacak.
Bu tesisin adı Proton Hızlandırıcısı Tesisi olacak ve CERN’de yapılan deneylerin benzerleri de bu tesiste yapılabilecek. Hızlandırıcı dört demet hattan oluşacak ve bu demet hatlarından üçünde radyoizotop üretimi yapılacak, birinde ise araştırma faaliyetleri yürütülecek.
Kardiyolojik uygulamalardan kanser teşhisine kadar kullanılan iyot-123, flor-18 (FDG), indiyum-111, galyum-67, talyum-201 radyo izotopları üretilecek ve bu izotopların sayısı ileride 15’e çıakrak hem bu maddelerin dışa bağımlılığı önlenecek hem de daha ileride ihracatına geçilecek. Tesis ayrıca, hızlandırıcı teknolojisi alanındaki araştırma ve geliştirme çalışmalarında altyapının oluşturulması açısından da büyük önem taşıyor. Gelecekte Türkiye’de bu tip tesis ve laboratuvarların artmasıyla, Türkiye’nin CERN ve benzeri uluslararası etkinliklerde daha fazla söz sahibi olması mümkün olabilecek. Burada nükleer araştırmalar için insan gücü eğitilebilecek.
Laboratuvarlarda ve tesiste kullanılan makinalar 11,6 milyon avroya ihale edilirken, bunlar 2010’dan itibaren Türkiye’ye sevk edilecek. Tesisin temelinin ise bu yıl atılması planlanıyor.