Kitaplar Bilginin Ana Kaynaklarıdır.
Hayatımda belirli evreler geçirmiş olmam ve bir çok insanla ikili diyaloglarda bulunmamanın sonucunda çok şey öğrendiğimi söyleyebilirim. Kesinlikle her insan kültürlü-kültürsüz, akıllı-akılsız, ileri görüşlü-geri görüşlü olsun olmasın fark etmeksizin bir bilgi birikimine sahiptir ve her insanda farklı bir bilgi yatmaktadır. Her insanın tarzı farklıdır.
Daha küçücük bir çocukken ablamın ders çalışması esnasında okula başlamadan okuma yazmayı çözmüş olan birisi olarak başladığım eğitim hayatımda asla derslere ilgi duymadım. Benim istediğim sadece nasıl daha çok şey öğrenebilirim oldu.
Küçüklükten başlayan kitap okuma hevesinin insanı geliştirdiği aşikardır. Özellikle günlük tutmak hem ifade yeteneğini hem de algılama-anlama yeteneğini geliştirmektedir. Anlamak ve anladığını anlatmak üzerine kurulu bir düzlem denilebilir.
Türkiye’de daha öncelerde yaptığım bir araştırmaya göre okuma sayısının oldukça düşük olduğunu gördüm ki bu hemen hemen herkesin bildiği bir şeydir. Kütüphanelerin sayısı, kitapların sayısı, kitap satış miktarları vs. oldukça alçak rakamlarla ifade edilebilmekte fakat günümüz teknolojisi bütün bunları değiştirerek bilgiye ulaşmayı çok kolay kılıyor. Özellikle Wikipedia konusuna değinmek istiyorum.
Bugün hemen hemen herkes cep telefonundan dahi internete erişebilmektedir. Günümüzde en önemli bilgi kaynağı olarak da Wikipedia’yı sayabiliriz. Bakınız çok basit bir işlem. Telefonunuzdan wikipedia’ya girerek sadece bugüne dair olayları listeleyen bir listeden binlerce sayfaya/bilgiye ulaşabiliyorsunuz. İster tarih, ister edebiyat, ister sanat, ister güncel olaylara rahatlıkla özet ya da derin bilgiler vasıtasıyla ulaşabilmektesiniz.
Şahsım olarak genellikle yemeği tek başıma yerim ve bu zamanda cep telefonundan internette bilgi arayışlarına dalarım. Yemek yerken sürekli kola şişesindeki ya da meyve suyu kabındaki bilgileri okuyan ben bundan fazlasıyla zevk almaktayım.
Türkiye’de kitap okumak için kitap almak gerekebiliyor fakat kitap fiyatları da her kesimin ulaşacağı ölçülerde olmayabiliyor. Özellikle öğrenciler için biraz zor bir durumdur. Bunu üniversite öğrencisiyken yapmış olduğum sunum sonunda tartışmıştık enine boyuna. Fakat artık kitaba pek de ihtiyacımız olmuyor. Otobüste kitap okumak yerine güzel bir makaleye ulaşarak bi makale okuyabiliriz. Tüm Osmanlı tarihini ben otobüste okumuş birisi olarak rahatlıkla diyebiliyorum ki hem zamanın hem de yolculuğun nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz.
İki farklı seçenekte sınırsız öğrenime yelken açmış olabiliyoruz. Bunun bir çok farklı seçeneği var. Sonuç şudur. İnsan yeter ki istesin… Bir diğer eklemek istediğim ise şu yazımdır. Mutlaka buradan devam etmenizi tavsiye ederim. Kitap Okumak Sevişmek Gibidir.
Bu da kısa bir yazım olarak kalsın… :)
