Malumunuz olduğu üzere artık araçların geleceği fosil yakıt olan petrolden çıkıp elektrik enerjisine dönecek. Hatta bu konuda atılım yapmayan firma ise kalmadı ve tüm yeni Ar-Ge faaliyetli bu ürün gamı üzerinde. Devletler de ekonomikliği açısından ve çevreye olan etkilerini de göz önünde bulundurduğunda ciddi derecede gerek vergi ile gerekse diğer hizmetler ile destekliyorlar. 3-5 yıl sonra mesela Paris şehrinde ikinci el araçlar hariç trafiğe çıkacak sıfır araçların tamamı elektrikli olmak zorunda. Diğer araçlara tescil yapılmayacak.
Petrol ile çalışan araçların çevreye verdiği zarar insanların sağlığına da ciddi derecede etki etmekte. Özellikle kullanımı yaygınlaşan araçların Çin gibi kalabalık bir ülkedeki hava kirliliğine etkisi ve buna bağlı sağlık problemlerinin oluşturduğu devlet harcamalarından büyük bir tasarruf edilecektir ve özellikle elektrik konusunda kendilerine yetebilen ülkeler de dış ticaret açığında en büyük dilim olan petrol kaleminden de kurtulmuş olacaktır. Özellikle Türkiye için bu bu şekilde.
Türkiye su kaynakları çok olan ve elektrik üretiminde kendisine fazlasıyla yetebilen bir ülke fakat gerek sanayileşme, gerek konfor için klima vb. aletlerle zaten fazlasıyla harcama yapılmakta. Bunun üzerine bir de milyona yakın elektrikli aracın akşam şarja takılmasıyla şebekeye binen yükü kaldırabilecek mi?
2017 yılı sonunda elektrikli araç sayısı 4.500 adet. Bunun özellikle yerli otomobil piyasaya çıktıktan sonra artan ivme ile 4 yıl içerisinde 150.000 adet sınırını aşmasına kesin gözle bakılıyor.
Türkiye’deki Elektrik Altyapısı Elektrikli Araçlara Hazır mı?
Türkiye çok geniş bir elektrik ağına sahip ve minör iyileştirmeler ile bu sorunun üstesinden çok kolaylıkla gelebilir. Özellikle yenilenebilir kaynaklardan üretilen enerjinin artmasıyla öngörülen adetten daha fazla araca hazır olacaktır.
Bildiğiniz gibi Rügar enerjisinden elektrik üretiliyor. Bu gittikçe yaygınlaşmakta. Bunun üzerine günümüzde güneş enerjisinden elektrik üretmek için güneş paneli tarlalar da devlet teşviği alıyor. Büyük firmalar da bu konuda ciddi yatırım yapıyor ki geleceğimizin en önemli enerjisi elektrik olacağını şimdiden görmekteler. Elektrikli araçlar için de ektra olarak devlet bu konu üzerinde çalışıyor. Güneş enerjili şarj istasyonları amacıyla bir çalışma yürütülüyor. Neredeyse şehir şebekesine hiç yüklenmeden bu sorun aşılmış oluyor. Bunun haricinde ise bilindiği gibi nükleer santrallerin de yapımına devam edilmekte.
Halk ise büyük ölçüde elektrikli araç almaya sıcak baıyor. En ekonomik aracın bile km başına 30 kuruş yaktığı ve bunun ilerleyen yıllarda azalan petrolün değerinin artmasıyla daha yüksek seviyelere ulaşacağını düşünürsek 150km için şu anda istenilen 15TL ücret konusunda km başına 10 kuruş (bu yaygınlaştıkça daha da düşecektir.) çok ciddi bir ekonomiklik olacaktır.
Kısacası artık ülke olarak elektrikli araçlara geçerek daha az maliyetli ve daha kaliteli ulaşım sağlamaya az kaldı.