Umudunu Kaybetme ( The Pursuit of Happyness ) adından konusu rahatlıkla anlaşılabilecek bir film. Will Smith‘in dünyayı kurtaran adam rolüne bürünmekten sıkılıp değişiklik olsun diye aile babası rolüne büründüğü bir film diyebiliriz. Sanırım bu filmi Will smith için izledim. Zira kendisi Amerika’nın en çok kazanan aktörü olmasının yanı sıra yılda bir taş çatlasa 2 film çeken aktörüdür de. Bu defa da tek başına oynamış. Bir çocuk ile. Çocuk için ise pek zorlayıcı bir rol yoktu filmde.
Film genel olarak bir dizi gudubetlikler altında ayakta durmaya çalışan Chris bey amcadan bahseder. Elinde 1981 yılının modesı olan kemik yoğunluğu ölçme cihazı gezer durur. Sonra cihazlara satamaz ve karısı maddi sıkıntıların verdiği geçimsizlik sebebiyle kendisini terk eder. Sonra çocuğuyla bir başına kalacak derken önce evden sonra motelden kovulur. Neyse ki bir iki tane daha cihaz satar ve cebine parasını koydu derken kesilen park cezaları sebebiyle devlet banka hesabını boşaltır. Bu sırada kendisi borsacı olmak için bir şirkette staja da başlamıştır.
Film bu serüvenler içerisinde geçiyor fakat ne yazık ki Will Smith Umudunu Kaybetme adlı filminde yazıldığı kadar kolay yaşamıyor. Gün geliyor metroda uyuyor gün geliyor kimsesizler evinde uyuyor. Kısacası hani derler ya çekmeyen bilmez. İşte çekmeyene çektiriyor bu film.
2006 yılının ekim ayında Amerikan sinemalarında ve daha sonra 2007 başından itibaren dünya sinemalarına giren Umudunu Kaybetme 117 dakika boyunca sıkılmayacağınız bir film diyebiliriz. Will Smith yine çok iyi hissettirmiş. IMDb‘den 58.000 oyda 7.8 ortalama almış. Bu defa dünyayı kurtarmasa da eminim dünyayı kurtardığı filmlerinden daha iyi bir eser bırakmıştır Umudunu Kaybetme ile alakalı. Öğretici ve eğitici bir film olduğu için size tavsiyemdir. İzlemelisiniz…
Not: Film gerçek bir hikayeden alıntıdır…
Filmi en az 4-5 kere izlemişimdir.
Alınacak çok ders var. Will Smith, her bünyeye uyuyor, burda da mükemmel oynamış.
GErçekten ABD kanadında en fazla kazanan kişi ünvanını hak ediyor.