Günümüzde iyi beslenemediğimizin ve sağlıklı bir hava solumadığımızın farkında herkes. Özellikle büyük şehirlerde ve metropolitan şehirlerde bu sorun ciddi şekilde yaşanmakta. İklim değişikliğği de söz konusu olunca bedendeki bağışıklık çöküyor. Özellikle gün içerisindeki ekstra sıkıntılar da binince (stres, yorgunluk, hareketsizlik vb.) akşam eve gittiğimizde fiziksel ve zihinsel olarak bitmiş oluyoruz.
Burada uzun uzun yatak seçimi vb. konulara değinmeyeceğim fakat yatak konusunda hijyenin öneminden bahsetmek istiyorum.
Yatak malumunuz üzere aslında düşünülenin ya da farkedilenin aksine üzerinde uyuduğumuz değil üzerinde yaşadığımız bir eşya. Günde ortalama 7-8 saat onun üzerindeyiz ve bu da bize yatakta hijyenin önemli olduğunu kanıtlayan bir şey. En saf halimizle yatıyoruz sonuçta yatakta. Bazen ince elbise, bazen çıplak, bazen kazakla yatağın içerisindeyiz. Bedenimize girebilecek tüm bakteri ve mikroplar için insan eliyle alınabilecek engeller konusunda tamamen savunmasız kalıyoruz. Ağzımız açık derin derin nefes alıp uyuyoruz mesela.
Yatak üzerinde bakteriyel temizlik 2 şekilde sağlanabiliyor. Bunlardan en kesini yatağı yıkamak ki buna izin veren bir yatak henüz yok. bunun yerine kimyasal müdahaleler ile profesyonel temizlik işlemleri yapılıyor. İkinci en etkili yöntem ise yatak dış kılıfını yıkamak. Fakat bunda da çoğu yatak buna izin vermemekle birlikte bazı firmalar sökülebilen bir yatak pedi tasarlıyorlar veya kullanıcı yatak koruyucu alez dediğimiz ürünleri kullanıyor. Ne yazık ki bunlar sadece yatağın dış kısmında temizlik işlevi görüyorlar fakat yatak iç kısmında herhangi bir anti-bakteriyellik sağlanamıyor. Dış kumaşlarda kullanılan bir kaç apre olmasına rağmen çoğu firma bunu katalog edip bu apreyi kullanmıyorlar bile. Özellikle No-Name dediğimiz bilinmeyen markalar veya merdiven altı yataklarda bu durum söz konusu değil.
Yatak iç yapısındaki hijyeni nasıl kaybeder biraz onu irdeleyelim.
Yatak içerisinde bir çok amteryal bulunur. Bunların hemen hemen tamamı hijyeni kolay kaybeden ya da hijyenik olmayan malzemelerdir. Yaylı bir yatakta yayından tutun sünger be tela katmanları söz konusu. Yatakta yatış esnasında yatak da vücut ile ısı alışverişine giriyor. Bu da nemlenmeye sebebiyet veriyor. Bu nemlenme neticesinde karşınıza bakteri üretimi için gerekli koşulların tamamının sağlanmış olduğu gerçeği çıkıyor. Nem – Sıcak – karanlık üçlüsünü en iyi şekilde sağlamış oluyoruz. Akabinde ise yatakta terledikçe bu da yatak içerise nufus ediyor. Hatta bir süre sonra yatakta koku oluşumu bile söz konusu oluyor. İşte yatak içiersindeki hijyen 1-2 yıl içerisinde sıfırı tüketebiliyor. Soğuk algınlığı geçirdiğinizde yeni bir yatak ile eski yatak arasında iyileşme süresine bile etki eden bir unsur oluyor bu bakteriyel durum. Yatağı da yıkayamadığımıza göre ne yapabilirz diye yıllarca düşündü firmalar ve bunu Bambi aslında günümüzde en üst noktaya taşıdı.
Yataklarda Anti-Stress Yerini Tekrar Ani-Bakteriyelliğe Bırakıyor
Yataklarda yıllardır en önemli pazarlama argumanı stres oluşumunu önlemesi ve gün içerisinde yaşadığımız stresin giderilmesiydi fakat bugün karşımıza gelen arguman ise Bambi Yatak ile birlikte tekrar hiyene dönüyor. Bambi bu konuda devrimsel bir giriş yaparak kumaş haricinde yatağın içerisindeki materyallerle birlikte yatak iç hijyenini de sağlamaa başladı. daha önce Magnasand modeli için geliştirdiği süngere hammadde enjeksiyon teknolojisini şimdi ise Borjen modeliyle birlikte yatak süngeri ve kumaşına Bor minerali ekleyerek Bor’un doğal avantajlarını kullanmaya başladı. Bor’daki doağllık e hijyeni de sağlayarak yatakların kullanım ömrünü hijyenik açıdan oldukça uzatmayı başardılar. Hijyen takıntısı olanlara yönelik aslında en kapsamlı yatak olmuş oldu.
Yatak ile ilgili ayrıntılı bilgiyi https://www.yatakveyatak.com.tr/sayfa/bambi-borjen-yatak-borlu linkinden alabilirsiniz.